İSTANBUL’DA ‘DEPREM AFET KONTEYNERLERİ’ HAZIR AMA KULLANMASINI Bilen ÇOK AZ
İSTANBUL’un 39 ilçesinde bulunan ‘Deprem Afet Konteynerleri’ deprem sonrası arama kurtarma çalışmaları için gerekli ekipmanlarla birlikte bekliyor. Ancak bu istasyonların anahtarlarını zimmete geçiren kamu görevlileri dışında çok az kişinin afet istasyonunun ne olduğu ve ne amaçla kullanılacağı hakkında bilgisi vardır.
Gölcük depreminden sonra 2000’li yılların başında İstanbul Valiliği Afet Yönetim Merkezi tarafından 762 mahalle ve 173 köye yerleştirilen ve turuncu renkli “Deprem Afet Konteynerleri” olarak da bilinen “afet istasyonları” sayısı azaldı. mesai. 2009 yılında deprem konteyneri olarak da bilinen afet istasyonlarının bakım ve denetimleri İstanbul Valiliği Afet Yönetim Merkezi tarafından ilçe belediyelerine devredilmiştir. Geçen yıl İstanbul’un 39 ilçesinde toplam 505 konteyner olduğu açıklandı.
Deprem konteynerlerinin ne olduğu, insanlar ve gönüllü kurtarma ekipleri tarafından ne amaçla kullanılacağı, deprem sonrası hastane, okul bahçesi gibi toplu yaşam alanlarında meslek grupları gelene kadar kimse bilmiyor. Birinci seviye arama kurtarma eğitimi almış mahalle afet gönüllüleri ile ihtiyaç sahiplerinin kullanımı için hazırlanan konteynerlerde jeneratör, kırma ve delme aletleri, su deposu, kriko, kazma, çadır, baret gibi malzemeler bulunuyor. , aydınlatma, yangın söndürücüler ve halatlar.
NASIL KULLANACAĞIMIZI BİLMİYORUZ, ANAHTAR NEREDE?
Hastanede bir afet istasyonunun önünden geçen Leman Bulut, “Ne olduğunu bilmiyorum. Muhtemelen su, mama, battaniye gibi şeyler var. İstanbul için böyle şeyler çok gerekli. Ben genelde buraya gelirim. hastane çok ama hiç fark etmedim.” Afet istasyonunun önünden geçen bir başka kişi de sürekli konteynerleri gördüğünü ancak ne olduğunu bilmediğini söyledi.
Konteynerin içinde deprem aleti olduğunu bildiğini söyleyen Tahsin Çalman, “Deprem malzemesi olduğunu biliyoruz ama deprem olunca kim açacak. Anahtar nerede? Kazma olduğunu biliyorum,” dedi. kürek jeneratör ama biz vatandaş olarak kullanmayı bilmiyoruz. Bunlar biraz fazlaydı ama sahipsizlikten kilitliydi. Olmadığı için hırsızlar tahliye ediyorlardı” dedi Hikmet Çalman. İçeride ilk yardım malzemelerinin olduğunu düşündüğünü belirten , “Deprem anında ilk yardım için hazırlanmıştı ama bence işin anahtarı belediyelerde” dedi.
HAYATIN YÜKSEK OLDUĞU TOPLU KULLANIM ALANLARINDA MEVCUTTUR
Zeytinburnu’nda 15 afet istasyonu bulunduğunu söyleyen Belediye Arama Kurtarma Ekip Lideri Şakir Ali Okuyucu, “Afet istasyonlarımız genellikle yaşam beklentisi yüksek olan hastane ve okul bahçelerinde bulunuyor. kurtarma eğitimi ve gerekirse rastgele bir vatandaşa afet anından itibaren istasyonu devreye sokabilecek ve durumu yönetebilecek jeneratör, kırıcı alet, kazma, kürek gibi ekipmanlarla donatılmış bir istasyon, ihtiyaç duyulana kadar kolay ve çok ağır arama kurtarma.Bilgiler 3 ayda bir güncellenmektedir.İçerideki ekipmanların periyodik bakımları yapılmaktadır.Pil ve statik halat gibi termin süresi olan ekipmanlar değiştirilerek, korozyon durumu Konteyner yılda bir kez kontrol edilmekte, boyası ve kilitleri değiştirilmekte ve her zaman afetlere karşı hazır tutulmaktadır” dedi.
ANAHTARLAR MAHALLE BAŞLARINDA VE SORUMLU KİŞİLERDE
Afet istasyonlarının adres bilgilerinin belediye, valilik ve AFAD’da olduğunu belirten okuyucu, “Aynı zamanda bu bilgiler 3 ayda bir mahalle muhtarlıklarına bildiriliyor. Anahtarlar muhtarlar tarafından bulunuyor. mahalleler, afet istasyonunun bulunduğu kurumların yöneticileri ve belediye sorumluları “Kürek, kova, istihkâm yapımında kullanılacak malzemeler var. Görünen mekandan daha iyi hizmet verebileceği mekana dikkat edilerek mekanlar seçildi” diye konuştu.
İLK MÜDAHALE ERKEN BAŞLAMANIN AVANTAJI
Herkesin temel bir afet bilinçlendirme eğitimi alması gerektiğini söyleyen okuyucu, “En azından kolay ekipmanları nasıl kullanacakları konusunda kendilerini eğitmelerini öneriyoruz. Hepimiz afetlerin kurbanı olacağız. Dışarıdan müdahale ister istemez biraz zaman alacak. İlk 72 saatin altın saat olduğu, yani ilk olduğu söyleniyor.Çünkü ilk dakikadan başlıyor, ne kadar erken müdahale edilirse o kadar iyi. Bu nedenle 30 kişi, 3 kişi veya 10 kişi fark etmeksizin ilk müdahaleyi ne kadar erken başlatabilirsek o kadar avantajlı oluyor.”